Istrancalar’ın yemyeşil doğasından, sevdiklerinizle kurduğunuz en keyifli sofralara... Çiftliğimizin doğal, katkısız, iyi tarım ve iyi hayvancılıkla üretilmiş lezzetlerini şimdi keşfedin.

Kuka Çiftlik olarak Kırklareli’nde tarım ve hayvancılık yapıyoruz. Sürülerimiz, Istrancalar’ın meralarında gezerek doğal olarak besleniyorlar. Her geçen gün damızlık niteliği daha iyiye giden, doğru iklimde ve verimli meralarda yaşayan hayvanlarımızla daha kaliteli ve doğal ürünler sunmak için mücadelemizi devam ettiriyoruz. Sofralarınıza sunacağımız doğal ürünler üretmek için işe kaynağından başlanmasına ve doğal döngüsünde gerçekleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden hayvancılığın en zor ama en değerli dalı olan mera hayvancılığına özenle ve tutkuyla devam ediyoruz. Yolculuğumuza sizi de davet ediyoruz.

Hikayemiz, kurucumuz Varol Önsel’in ülkemizin yerli ırklarını koruyarak yetiştiricilik yapma düşüncesi ile Istrancalar’da aldığı ilk tarla ile başlıyor. Çiftliğin ilk adımları, bölgenin kendi ırkı olan Trakya Kıvırcık Koyunu, Anadolu Mandası, Yerli Kara ve diğer yerli büyükbaş ırklardan sürüler oluşturularak atılıyor ve bu şekilde başlamış oluyoruz. Trakya Kıvırcık Koyun ırkı genelde Merinos Irkı ile kırılmış olduğundan, safkan çalışmaları neredeyse 15 yılımızı alıyor.

Çiftliğimiz, bir yetiştirici çiftliği. Bu yüzden sürülerimizin devamını, kendi damızlıklarımızdan aldığımız kuzu ve buzaklardan sağlıyoruz. Çiftliğimize dışarıdan besi hayvanı girişi olmuyor. Hayvanlarımıza hormon takviyesi yapmıyor, antibiyotik tedavisindeki hayvanı kesime vermiyor, çiftlikte suni tohumlama uygulamıyoruz. Sürülerimiz doğal aşım yöntemiyle çoğalıyor. Hayvanlarımızın kışın tüketeceği yemi kendimiz ekip, biçip, balyalıyoruz. Böylece her geçen gün damızlık niteliği daha iyiye giden, iklime ve meraya uyum sağlayan hayvanlarımız ile daha kaliteli ve doğal ürünler üretiyoruz.

Hayvanlarımızın yetişme sürecinde kesinlikle hormon ve benzeri ilaçlar kullanılmaz. Anaçların sütleri mutlaka önce buzak ve kuzulara ayrılır, daha sonra sağım yapılır. Anaçlar sürekli meralarda gezdiği ve beslendiği için sütlerinin besin değeri kapalı beside bakılan hayvanlara göre daha zengindir. Yavruların gelişim dönemlerinde doğal anne sütü içmeleri sağlıklı gelişmeleri için çok önemli.

Küçükbaş sürümüz, devlet kontrolündeki "Kıvırcık Irkı Islah Projesi" kapsamında olup, Elit Sürü konumundadır. "Kıvırcık Koyun Irkının Halk Elinde Islahı Projesi" 2011 yılında hayata geçmiş olup, Kıvırcık Irkının halk elinde ıslahı ve gen kaynaklarının korunmasını hedefleyen bir projedir.

Küçükbaş sürümüzün tamamı Kıvırcık Irkı’ndan oluşmakta, devlet kontrolündeki “Kıvırcık Irkı Islah Projesi” nde kapsamında olup, elit sürü konumundadır. Ülkemizde en lezzetli ete sahip olduğu şeklinde ün salmış olan Kıvırcık Kuzu Eti, karkas ve et kalitesi bilimsel çalışmalarla rakamsal olarak ortaya konulmuştur. Irkın korunması ve ıslahı için gerekli çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalar neticesinde elde edilen sonuçlar kullanılarak Kırklareli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği adına 4.1.2018tarihinde yapılan başvuru ile “Kırklareli Kıvırcık Kuzu Eti” coğrafi işaretli ürün olarak T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından, 680 Numaralı MENŞE adı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 18.02.2021 tarihinde tescil edilmiştir.

Yerli ırklarımızı önemsiyoruz. Tiftik keçisi yapağı kalitesi ve et lezzeti açısından dünyaca ünlü, yerli küçükbaş ırkımızdır Bilinçsiz bakım ve türlerin karışması yüzünden Ankara Tiftik Irkı yok olma tehlikesi ile karşı karşıyaydı. Tiftik keçisi alçak arazide yaşayamaz. Soğuk iklime dayanıklıdır. Bu özellikleri ile çiftliğimizin bulunduğu Istrancalar’a adapte olmuştur. Çiftliğimizde 100 başa yakın Tiftik Keçisi sürümüz ile yetiştiricilik yapmaktayız.

Çiftliğimizde hayvancılık dallarının en zoru olan mera hayvancılığı uygulanıyor. Bu dal, sektör sorunları ile en çok karşılaştığınız, hayvancılık dallarının en zoru ama en değerlisidir. Hayvan sağlığı, hayvan refahı, süt ve et kalitesi açısından çok önemlidir. İklim koşulları izin verdiği sürece tüm sürülerimiz meraya çıkar. Özellikle dişilerin, yani anaçların meraya çıkması çok önemlidir. Istranca ormanları, bitki çeşitliliği açısından son derece zengindir. Meradaki zengin bitki örtüsü ile beslenen anaçların süt vitamin değerleri artar. Bu da buzağı ve kuzu gelişimi ve bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Çiftliğimizde anaçların tüm sütü buzağı ve kuzulara verilir. Süt fazlası olur ise sağım yapılır. Süt önceliği her zaman önce yavrularındır.

Büyükbaş hayvancılık kolunda hem yerli ırklar hem de kültür ırklarının yetiştiriciliğini yapmaktayız. Yerli ırkları önemsiyoruz. Anadolu coğrafyasına adapte olmuş ırkların korunmasının çok önemli olduğuna inanıyoruz. Yerli ırk hayvanlarımız arasında Karasığır, Bozsığır, Plevne ve Anadolu mandası bulunmakta. Kültür ırklarında ise Simmentel, Charolais, Limousin ırklarının yetiştiriciliğini yapmaktayız.

Büyükbaş sürülerimiz arasında manda sürüsü de bulunmakta. Manda yüzyıllardır Anadolu coğrafyasına adapte olmuş önemli ırklarımızdan bir tanesidir. Mandaların sosyal yönleri çok kuvvetlidir. Sürüdeki başka yavrulara sahip çıkarlar. Tehlikelere karşı birbirlerini korurlar. Sütünü yavrusuna saklama içgüdüsü ile sağımı zordur. Alıştığı bakıcı dışında insanlara mesafelidir. Manda sütündeki yağ oranı yüksek olduğundan kaliteli kaymak sadece manda sütünden yapılır. Yoğurt ve tereyağı çok besleyicidir. Eti ise sucukta kullanılır. Lezzet verir.

Doğal yumurta üretmek için çiftliğimizin bünyesinde tavukların refah içinde barındığı, doğal beslenebildiği, orman içinde gezebildiği bir tavuk çiftliği kurduk. Burada hazır fabrika yemi kesinlikle kullanmıyoruz. Tavuklarımız orman içindeki yaşam alanlarında yani doğada buldukları ve kendi mahsulümüz tane yemler ile besleniyorlar.

Hayvanlarımıza verdiğimiz yemi, çiftliğimize ait toplamı 2.000 dönüme yakın tarlalarımıza ektiğimiz ekinlerden elde etmekteyiz. Ekili alanlarımızda kesinlikle suni gübre kullanmıyoruz. Kendi hayvanlarımızın gübrelerini tarlalarımızda doğal gübre olarak kullanıyoruz. Hayvanlarımızı yetiştirirken kesinlikle hormon ve benzeri ilaçlar kullanılmaz.

Istranca Ormanlarının doğal ağaç örtüsü meşe ağaçlarıdır. Bu bölgede bulunan kovanlarımızdan Meşe Balı elde ediyoruz. Istrancalar’da bal yapan arılar meşe ormanlarının hem zengin bitki örtüsünden hem de meşe ağaçlarında bulunan meşe palamudu meyvesinden faydalanmaktadır. Bu, meşe balını farklı ve değerli yapan özelliklerin başında gelmektedir. Meşe Balı hem ağaç hem de çiçek balı özellikleri taşır. Doğal antioksidandır. Yüksek bitki çeşitliliği, rengi, kokusu, yoğunluğu ve lezzzeti ile bal kaynakları arasında özel bir yeri vardır.

Kendi çiftliğimizden en doğal şekilde elde ettiğimiz ürünleri kendi tesisimizde işliyoruz. Soğuk zincir ile lojistiği gerçekleştiriliyor. Bu şekilde ürünlerimizi en doğal ve güvenilir şekilde tüketicilerimize ulaştırıyoruz. Ürünlerimize dükkanımızı veya online sitemizi ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.