Image
Kuka Çiftlik | Wednesday, March 30, 2022 | Ürünlerimizden

Doğal Tereyağı

Tereyağı o kadar uzun yüzyıllardır hayatımızdadır ki ilk üretim zamanıyla ilgili dahi kesin bilgiler bilinmemektedir. Hayvancılığın insan hayatına girmesinin hemen ardından kendisi de hiç hayatımızdan çıkmamak üzere yerini almıştır. İyi, doğal ve lezzetli bir tereyağının her zaman her sofrada yeri olmuştur. Kahvaltılarımızın, geleneksel tariflerimizin her zaman bazını iyi bir tereyağı oluşturmuştur. Sadece bizim coğrafyamızda değil hemen hemen tüm coğrafyalarda böyle olmuştur.

Dünyayla beraber değişen alışkanlıklara rağmen tereyağının yeri hiç değişmemiştir. Zaman zaman kendisine dair spekülatif haberler duysak da daha sonradan bunların asılsız olduğu haberleriyle de hemen ardından karşılaşıyoruz. 

Ve biliyoruz ki doğanın ve doğalın akışını bozmadan üretilen her şeyin insan vücuduna her zaman yararı vardır. Burada dikkat edilmesi gereken kısım; doğru tereyağını doğru şekilde tüketmek.

Doğru tereyağı kısmından başlayacak olursak eğer; piyasada hemen kolaylıkla ulaşabileceğimiz fabrikasyon ve tereyağından ziyade margarin içerikli ürünler ‘Doğru Tereyağı’ sınıfından ayrılıyor. 

Peki Doğal ve İyi Tereyağını Nasıl Anlarız? 

Tereyağının doğallığını anlamanın bir takım yöntemleri vardır. Doğal tereyağı;

      •   Oda sıcaklığında yumuşar, sıvı hale geçmez,

      •   Sıcak su içerisinde tek parça şeklinde yavaş yavaş erir,

      •   Eritildiğinde köpürür,

      •   Tereyağı erirken kendinden daha koyu renkli bir eriyik bırakmaz.

      •    Dolaptan çıkarıldıktan sonra bıçak ile kesildiğinde parçalanmaz ve çatlamaz.


Doğru şekilde tüketme kısmına gelecek olursak ise; 

  • Çok fazla miktarlarda tüketmemeliyiz
  • Pişirme sırasında yakmamalıyız.


Doğal tereyağına ulaşıp doğru şekilde tükettiğimizde ise vücudumuza faydaları saymakla bitmiyor.

Bunlardan bazılarına ise şu şekilde sıralayabiliriz;

Doğal tereyağı, insanlar için alışılmadık ve temel bir besin maddesi olan yüksek seviyelerde karoten içerir. Karoten, antioksidanlara dönüşen ya da A vitaminine dönüşen insan sağlığına iki şekilde katkıda bulunur. Antioksidanlar açısından, vücut tarafından alınan karotenin yaklaşık %60’ı vücuttaki bu hastalıklarla mücadele bileşiklerine dönüştürülür. Bu antioksidanlar, anti-enfeksiyözdür ve bağışıklık mekanizmasını güçlendirir.

Tereyağı, hücre yeniden büyümesini ve onarımını teşvik edebilir, enfeksiyöz maddelere karşı korur. Ayrıca A vitamini, bağışıklık mekanizmasının çeşitli hastalıklara ve virüslere karşı savunma yapan savunma hücreleri olan lenfositlerin üretimini de teşvik ederek bağışıklık mekanizmasını kuvvetlendirmeye yardımcı olur.

Tereyağı tüketmenin obeziteyi desteklemediği ispatlanmıştır. Ancak her besin gibi tereyağının kullanımı da sınırlı olmalıdır.

Tereyağı Anti-Kanser Özellikler Sunar.

Yüksek düzeyde A vitamini ve beta-karoten, geniş çapta incelenmiştir. Bu iki besin maddesi ile birlikte düşük kolorektal ve prostat kanseri şansı arasında pozitif bağlantılar bulunmuştur.

Tereyağı Beyin ve Sinir Sistemini Destekler.

Daha önce de belirtildiği gibi tereyağı, kolesterol bakımından yüksektir. Bu durum çok önemlidir. Çünkü beyin ve sinir sistemlerinin düzgün bir şekilde gelişmesi için kolesterol gerektirir. Beyin, kendi kolesterolünü üretirken, daha fazla ihtiyaç duyduğunda kolesterolü kan plazmasından çekecektir.

Son olarak ayrıca eklemek isteriz ki; meralardaki zengin bitki florasıyla beslenmiş, sağlıklı gelişmiş ineklerin sütünden doğal yöntemlerle elde edilen güzel bir tereyağı, besin değerleriyle sağlığınıza faydalı olacağı gibi lezzeti ile de sizleri mutlu edecektir.